Pazar, Aralık 31, 2017

Yeni Yıl Kutlaması

2018 merhaba

Ne kaldı
şunun şurasında,
yılbaşına.
kutlayacak dünya
biz daha başka kutlayacağız,
Kızmayın ya
zamlara!
Haydi
başlayalım kutlamaya

Düşman da başlasın çatlamaya.

Hoş Geldin 2018

İyi ki Geldin

Ben
kazığa kazık demem 
dayanılmaz olmayınca;

inanmam,
“Dayanılmaz” diye sızlanınca.

Hayatımız geçti
kazıkla;
zorlanınca
Çıkarız antrenmana,
Dayanmak için
daha kalınına.
Olimpiyatı yok ama
Olursa da
biz
şampiyon oluruz mutlaka.

Depresyon Ne Yapar?

Depresyon

Hava
ayaz mı ayaz
dışarıda,
eksikler var mutfakta
çok var pazara da
liste yaptım
ihtiyaçlara;
en acili cıgara,

Oldum Divane

Deli

Yağdı yağmur
Çaktı şimşek
ekinleri sel aldı
bahar gitti
yaz geldi
Kalanına da
güneş etti,
aç,
sefil,
ortalıkta kaldım

Ne Demiş Eski Bilgeler?

Aklın Varsa Göle Seyit

Ne demişler
eskiler?

Cumartesi, Aralık 30, 2017

Eve Gidince Ne Yapcan?

Eminem


Eminem, Eminem,

Baldırı çıplak Eminem;

Evde yatarsın
Gündüz, gece
Başımı sokarsın tükenmez işe.
Arı sokmuşa dönersin

Blog’lardan-12-2017

               
"Blog’lardan-12-2017"
                  Böyle bir adım atmaktaki amacım: Çoğu arkadaşları taklit etmek değil tam tersine o arkadaşların yaptıklarının güzel bir çalışma olduğunu kabul ve takdir ettiğim için, blog yazarlarının birbirini tanımasına yönelik faydalar sağlayacağını düşünmemden dolayı zaman zaman bu tür bir listeyi yayınlamayı düşünüyorum.
                Gördüğüm kadarıyla belli sayıda blogger görünüyor ortalıkta. Gezinip aranmazsa yeni bloglar keşfedilemiyor, ancak bu tür yayınları sağlayan arkadaşların yayınlarında yakalayabiliyoruz yeni bloglardan bazılarını.

Cuma, Aralık 29, 2017

Hatırladın mı, Ebemin Ebesini?

"Rahvan Gidiş"

Hasretini çekerken
Gittiğinde
Tuvalete bile;
Ayırdı
Kahpe felek,
Gelmedi dize.
Soramadan,
“Ne oldu bize?”
Diye;
Yedik tekmeyi kıçımıza,
Çektik sineye;

Turşu Kurdum Küpe

"Turşu Kurdum Küpe"

Lahana aldın çarşıdan
Getirdim eve
Seve seve;
Tembihledim
Gözüme bile;
Sakınsın diye.
Biraz limon,
Biraz sirke
Doldurdum küpe;

İşte Hayat!

Mutluluk

İnsanın;
Bir işi olması güzel,
Bir de anlayışlı eşi
Varsa yanı başında;
Hal, hatır soran,
Her fırsatta gülümseyen;
Her şey daha da güzel.

Perşembe, Aralık 28, 2017

Gayarlamayanı Kalaylarlar

"Balık Kavağa Çıkınca"

“Biri yer
Diğeri bakar,
Kıyamet ondan kopar”
Derdik
Daha düne kadar;
Ve
Bugün:
Birileri çöp toplar,
Diğerleri dolar;

Gelecek Günler Nelere gebe?

"Gelecek Günler Nelere Gebe?"


İnsan kolay kırılmaz,
sevdiğine, 
sevdiklerine.
Sizin dediğiniz 
“kırıldım”
Kırılma değildir;
Olsa olsa
Burukça sitemdir.

Dikkat! Kırılacak Eşya

"Dikkat Kırılacak Eşya"

İki parlatınca,
Çenem düşer bazen,
Bazen de kenetlenir tamamen.
Düşmüştü yine çenem,
Yanıyor,
Kaynıyordu Sinem;
Gözlerine bakıp
Akıtıyordum dirhem dirhem.
Susmak bilmiyordu,
Yılmıyordu çenem;
Kendim çalıp,
Oynuyordum kendim.

Pusula

Pusula

Gidecek yönüm mü var ki,
Pusulam olsun;
Bir yol çizersem
Ufka doğru;
Güneşten alırım yönümü,

Çarşamba, Aralık 27, 2017

Vicdan ve Yürek Arasında


Yürek ve Vicdan

Gel-gitler yaşıyorum bazen,

Vicdanımla yüreğim arasında;

Yüreğimden yükseliyor isyan dalgaları,
Vicdanıma çarpıyorlar;
Dönüyorlar geldikleri gibi
Ama

Karınca Isırdı Kıçı

Karınca ve Kıç

Masallarla
Çocuklar uyutulurdu
Bir zamanlar 
bu memlekette;

Umut Tarlası Gün

Umut Ekmek İçin

İnsanlar
Bir bir toplarken umutlarını

Gün’den;

Domino Etkisi

"Domino Etkisi"

Rehberimiz Eşekti


Olmadı
Yapamadık
Çocuğum,
Yapamadık;
Anlayamadık
Olan biteni
Domino oynadık
Ama
Anlayamadık

“Domino etkisi'ni”

Salı, Aralık 26, 2017

Bak Çocuk, Küçümseme sakın!

Dam

Bak çocuk,

Kış geldi yine;
Biz şanslıyız
Belki de:
Olmasa da
Anamız,
Babamız;
Kardeşimiz,
Sıcak çorbamız,
Yemeğimiz;

Anladı Sonunda

Kısa Hayat


“Dipteyim,
Çöktüm iyice”
Dedi adam;
İlerleyen yaşında.
Gözleri mattı,
Tadı kaçıktı
Bekliyordu;

Salarım Kendimi

Yoldaş Geceler

Çektiğim
Kendi elimden;
 İnsan,
Can elinden.

Pazartesi, Aralık 25, 2017

Pazar Gözlemim-40-Türkiye’nin Dünü, bugünü ve geleceği.

"Neymiş, neymiş?"
Neden böyle bir yazı yazma gereği duydum?

                Kendimi sorumlu hissediyorum; en başta kendime karşı, sonrasında çevreme ve insanlığa karşı ve başka bir yerim olmadığı için gidebileceğim; bu memlekete, bu topraklara karşı sorumlu hissediyorum kendimi.
                Ayağım yer tutmaya başladığından beridir neredeyse yarım aşırı geçen bir süredir öyle veya böyle yaşadım bu memlekette. Havasını teneffüs ettim, suyunu içtim ekmeğini aşını yedim ve dağlarında ovalarında dolaştım bazen güneş altında, bazen lapa lapa yağan karlar altında.

Pazar Gözlemim-39-Damla Damla Damlayanlar

"Çay ve yol"

Birer Damladır Yazılar

                Yazılar birer damladır aslında ya gözlerden akan birer yaş; sevinç veya acı gözyaşlarıdır damla damla. Bazıları da kan damlasıdır ya yürek acısından akan damlalar ya da kesik acısından akan damlalardır.

                Kısaca bilimsel yazıları bir kenara bırakırsak diğer hikâye, roman, şiir vb. yazılardan söz ediyorum elbette. Bilimsel yazılar bir tespiti açıklayan ve adım adım devam eden yazılardır. Sonuçta ulaşılan sonuç bir tespitin izah edilişi ve duyuruluşudur ilgilenen veya ilgilenmeyen kişilere.
                Bilimsel yazıların da yazılmasından sonrasında çok yazılar yazılır bazıları uzunca zamanlar devam eder konuşulup yazılmaya. Örneklersek evrim teorisi bu tür tespitlerden birisidir ve hala hakkında konuşulup yazılmaktadır.

Hayat Dediğin

Çıkmaz sokak

Öyle bir çıkmaza soktum ki
 kendi kendimi;
Dağlara mı çıksam,
Ovalara mı insem?
Bilemedim.
Kaçtım,
Kaçtım;

Ballı, Al Yanaklı Sarmalar

Sarma

Sarma sarar
Al yanaklı;

Sonbaharda,
Güneş altında
Elinde yapraklar.
Yanında çocuklar.

Pazar, Aralık 24, 2017

Kendimi tanımaya başladım

Yeni Kendim

Yeni fark ettim;
Dalgalandım mı geç duruluyorum,
Durulunca rahatlıyorum;
Rahat akıyor duygularım:
Şelale gibi.
Tanımaya çalışıyorum
Yeni kendimi;

Pazar Gözlemim-38-İrtica Nedir, diye soruyor musunuz hala?

İrtica

                    " İrtica nedir? "

                  Diye tartışılırdı eskilerden, eski dediysem çok da eski değil 20-30 yıl öncesinden. Aslına bakılırsa Cumhuriyet’in her döneminde tartışılmıştır bu irtica denen soysuzluk. Bir tür hastalıktır bilenler için. Sapıklık hastalığı, cehaletten kaynaklanır bu hastalık. Asıl mikrobu cehalettir. Cehalet giren eve irtica girmiştir farkına varsalar da varmasalar da; sapıklıklar boy göstermeye başlar zamanla.

Ters Döndü Her şey!

Ters Dönüş

Ulaşamadıklarım,
Ulaşılmazlarım vardı;

İnsan Gibi İnsan Olunmalı

Sözün Kısası

Gözler kör,
Vicdanlar zindan;
Gönüller çöl olmalı,
Yanan yürekleri görmemek için.

Sevginin Olmadığı Yerler

ilkbahar

Kalpler Çatlayınca

Sevginin olmadığı yerler
Buz gibidir,

Cumartesi, Aralık 23, 2017

O An

Beklersin

Ben gidiyorum derken,
Yanıyordur yüreğin.

“Dur gitme”

Beklersin
İçin sıkıla sıkıla mengenede;

Bilir misiniz?

Hoşça kal Dünya!

Gidişim neden olacak?
Bilmem ama;

Çare mi?

"Bir Demet Sevgi"
Merhaba Yeni Hayat


İçinde
Git’lerin savaşıyorsa
Sana karşı,
Yetmezmiş
Gücün

Adın Ne?

"Sevdim"
“Adın?”
Dedim,
“Sana ne?” dedi;
“Sevdim”

Hoplayan Yürek

Hoplama Yüreğim

Gök gürlese,
Şimşek çaksa,
Hava nemlense,
Rüzgâr esse;
Velhasıl…
Her şey
 Yüreğimi hoplatıyor
 Artık,

Pazar gözlemim-37-Yaşamak İçin Öldür Geni

"Merhaba İnsanlar"

Solucan Olmaya Ne Dersiniz?

                Aklıma gelen bir soru var. Yeni geldi aklıma. Bu aralar olur olmaz şeyler geliyor aklıma. Bazen beni bile şaşırtıyor o sorulardan bazıları.
                   Sizler de şaşıracak mısınız bakalım?

      Doğadaki canlıların büyük çoğunluğu hayatta kalabilmek için önüne çıkan engelleri yok ediyor bazen öldürüyorlar. 

                  Nasıl mı?

Cuma, Aralık 22, 2017

İki Çıplak Hamam Arar

Ayrık

Çökmese kara bulutlar,
Çakmasa şimşekler
Yağmasa yağmurlar
Çöl olur bu dünya;
Tıpkı gönlüm gibi.

Umut Ekti Gönlüme

Her Gün Bir Umut

Uykusuz gecelerden biri yine,
Dikildi tepeme
Alacaklı gibi;

Kısa Kes

Üre Zehirlenmesi

Kısa kes
Şamatacı,

Önüne geçilemeyen meşhur olma isteği-2-Nasıl meşhur olmuş

"Zemzem suyu kuyusu"

Meşhur Olmuş

                Köylü anlayamamış ne olup bittiğini, jandarmaya da bir şey soramamışlar korkularından. O kadar hiddetliymiş ki gelen jandarmalar, kimseye ağız bile açtırmıyorlarmış. Götürüp atmışlar nezarete. Bir gün geçince mahkemeye çıkmış. Cezası ağırmış denilene göre. Tüm köylü de yığılmış mahkemeye merak ederek.
                Muhtarın suçu: köyünün adamına sahip çıkamamakmış, adam gitmiş taa uzak memlekete ve ebizemzem kuyusuna işemiş. Başka yer bulamamış taa oralara kadar gidip etmiş, bu işi yapıncaya kadar neredeymiş muhtar. Köyün çobanı değil miymiş? Şimdi de cezası kesilecekmiş artık.

Önüne geçilemeyen meşhur olma isteği-1

"Meşhur"
Meşhur Olma İsteği

                Bazen kızıyorum, sinirlerimi geriyor blog.  Ani düşüşler başımı döndürüyor, neden? Diye soruyorum kendime.
       Cevabı biliyor gibiyim aslında ama inandıramıyorum bazen işte. “Çok çalışmak Çoooook.” O zaman da meşhur olamamanın can acısıyla çare arayışına giriyorum. Ne yapsam ne yapsam?..
                Aklıma bir fıkra geliveriyor hemen, aklımdan geçen çare cevaplarıyla birlikte. O fıkra mı? Anlatayım.
                Çoooook çook eski zamanlarda, köyün birinde bir adam yaşarmış. Yaşı başı yerindeymiş ama çok mu çok önemli bir derdi varmış bu adamın.  “Meşhur olmak” evet meşhur olmak istiyormuş. Herkes tanısın istiyormuş kendini.

İtiraf

İki Yürekli

İki yüzlüyüm
Ben,
İtiraf ediyorum
Kendime;
Ne sevgiden kaçabiliyorum,
Ne de sevebiliyorum;

Perşembe, Aralık 21, 2017

Pazar Gözlemim-36- İktisadi Olarak İnsan

"Ben gidiyorum"
               Her şeyin tarifi var, tarifin de tarifi var gerektiğinde. İnsanı da tariflemişler allayıp pullayarak. 
       İnsan insanı tariflemiş, sınıflamış; kendince münasip bir yere koymuş hayvanlar ailesinde. 
           Anlayacağınız başlangıçta insan kendini hiç yadırgamadan hayvanlar sınıfına dahil etmiş. Hayvanlar önemli ve kıymetliymiş anlaşılan o zamanlar.
                Günler gelmiş geçmiş derken akan zamanlar içinde insan yerinden memnun olmamış ki kendine başka yakıştırmalar yapmaya başlamış ve tarifine ilaveler yapmayı ihtiyaç hissetmiş.

Zarlarla Dans

Hep Yek

Nereye kadar böyle,
Ebudik, gubidik uğraşmak?

Ciğer Parem

"Umutla bekleyiş"

Ciğer Parem Neredesin?

 Yüreğim yanar,

Elde Kalan

Tanışmış mıydık?
Tanışık mıydık önceden?

Danalar Toslamış

Danalar
Kınamayın dostlar,
Halim yok
Bu günlerde,

Çarşamba, Aralık 20, 2017

Niyet ve Kısmet

Niyetleniyorum;
Elem,
Keder
Yok diyorum,

Mezar Dile Geldi - DOY!- Dedi

Toprak

DOY!


Kul,
Kula
Kul olunca;
Hak,
Adalet yatar
Boylu boyunca.

Kaşık-33-Eve Hırsız Girmiş

“İki kaşığı yan yana olmayacak kocanın, iki kaşığından birini mutlaka kıracaksın!”
"Hırsız vaaaar!"
BÖLÜM-33

Eve Hırsız Girmiş

KAŞIK

                Fatma sabah ezanında uyandı ezanın sesiyle, cami yakınlarındaydı. Etrafa göz attı gözlerini ovuşturarak. Evde kimsenin olması dikkatini çekti, bu vakitte kim nereye giderdi diye sordu kendi kendine. Cevabı anlamsız geliyordu kendine de ama bir cevabı olmalıydı kimsenin olmamasının bu saatte. Biri işe gitmiştir, diğeri de bakkala her halde diye geçiştirip midesinin guruldamasını duyunca mutfağa doğru ilerledi yiyecek bir şeyler hazırlamak için.