Salı, Ekim 10, 2017

BEYİNSİZ BEDENİM VE BEN!

             
Harita
  Her ne kadar görmezlikten gelsem de gözüme batıyor karanlık. “Dur be bekle” diyorum çok zaman.  Artık öyle bir hal aldı ki gözlerim bile “gör” demeye başladılar.

                Bütün dünya görmezden gelip görmezken ben görmeli miyim?

                Ne tuhaf! Bir yanım “gör” diyor, diğer yanım “görme, ettiklerini bulsunlar “diyor.
            Hangisine uyayım, uymalı mıyım ya da?
          Bir yangın varsa orta yer de, bir gün mutlaka bana da ulaşacaktır söndürülmezse eğer.

                 Bunun farkındayım, işte bu farkında olmak sıkıntı veriyor bana. Farkında değilmiş gibi davranmak kendimi kandırmaktan başka bir şey değil.

                Kendimi kandırmasını öğrenememiş miyim acaba bu günlere kadar?

 Öğrenmeli miydim peki?

Duruma bakılırsa görünen o ki: öğrenmem gerekliymiş galiba, galiba diyorum hala!  Bu durum iki yarımdan birinin ağır basmasından başka bir şey değil. Diğer yarım isyan da iki yarım birlikte olmazsa rahat ve huzurlu olamadığımı fark ettim uzun yıllar önce; o günden beri huzursuz ve mutsuzum, çok az mutlu zamanım olduğunu fark ettiğimde şok olmuştum hatırlıyorum o ilk zamanları.
Kendi kendimi azarlamıştım olabildiğince ve bir süreliğine öylesine rahattım ki anlatamam, beyin denen nesne tepemin üstünden uzaklaşmıştı. Beyinsiz kalmıştım anlayacağınız.
Beyinsiz orta yerlerde dolaşmak, uzay boşluğunda dolaşmak gibi bir şey; uçup duruyor insan hiçbir şeyi kafaya takmadan.
Dünyadaki her şey zerrecik görünüyor, “üf” desen gidecekmişçesine. Hiçbir şey için kafa yormana gerek kalmıyor, birileri yoruyor nasılsa, ne gerek var bir de sen yoracaksın; Amerika’yı yeniden mi keşfedeceksin sanki.
Keşfedilmişleri tüket, keşfedilecekleri de bekle sabır göstererek. Sabırsız mısın yoksa? O zaman sabırsızlık senin suçun.
Sosyolojik üçgende yerin neresi? Ya da piramit mi demeli?
En tepede mi, ortada bir yerlerde, ya da en altlarda mı?
Kovayım mı beyni, ne dersiniz?
                                                                                                              10-10-2017

                                                                                                              Halil GÖNÜL

Görsel: Google Görseller


4 yorum:

  1. Beynimizi kullanmayı bırakırsak insan olmaktan çıkıyoruz. Dünyanın gerçekleri ve beynini kullanmayan insanların davranış ve düşünceleri sebebiyle her ne kadar beynimiz açık yaşamak zor olsa da bizler kapatmayalım derim. Olabildiğince açmaya çalışalım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili İrem E.
      Meraklanmayın, beyni olanlar istese de istemese de kullanıyor zaten yeri geldiğinde ama sanırım beyin yerine tatlı peltesi taşıyanlar kullanmasını beceremiyorlar sadece. Çalışan beyin arap atı gibi, açıldı mı tam açılıyor. :)
      Kıymetli önerin benim için çok önemli, Atatürk bu memleketi boşuna gençlere emanet etmemiş. Hoşça ve sevgiyle kal. :)

      Sil
  2. düşünmeden yaşamak iyidir :)

    YanıtlaSil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.