Çarşamba, Ekim 18, 2017

Pazar Gözlemim-26-Küçük Çocuğun Yaptığı


"Çok acıkan çocuk"

“Çok Acıkmış da!”

                Ben beklerken 4-5 yaşlarında bir erkek çocuğu geldi, saca doğru korkusuzca eğilerek pişen pideye bakarken “aman yavrum yanacaksın, dikkat et olur mu? Hani annen yok mu yanında senin?” diye sordu. Yalnızca kadının yüzüne bakan çocuk, hiçbir şey demeden dönüp gitti. Bu arada bir bayan daha geldi sipariş verdi, başka bir adam daha derken benim siparişler hazırlandı. Ücretimi daha öncesinden ödedim.
                Çocuk tekrar geldi bu sefer annesi ve babası da vardı yanında.  Çocuk anlatmış olmalı ki kadının konuşmasını annesi “çok acıkmış da” dedi gülümseyerek. Sırada 10 kadar sipariş vardı ve epeyce beklemeleri gerekecekti. Çocuk anlamaya çalışıyordu annesiyle pideci kadının konuşmalarını. Bir annesine bakıyor bir saca atılan pidelere bakıyordu.
                Çocuğa bakmaya başladım, kendimi yerine koyunca içim kıyıldı dayanamayarak, bir adım atmıştım dönerek. Tekrar döndüm benim paketlerden ikili olan birini çıkarıp pideci kadına uzatarak “birini verin lütfen delikanlıya” dedim gülümseyerek çocuğa baktım. Çocuk tam önümde dikilmiş başını kaldırarak bana bakmaya başladı. Kadın aldı elimden paketi ve içinden birini başka bir kâğıda sararak çocuğa uzattı. Çocuk aldı sevinerek ve ısırmaya başladı hemen. Diğer bir tanesini tekrar sararak bana uzattı geriye ve poşetin içine koyup yürüyecektim ki annesi itiraz etti ve ücretini ödemek istedi “gerek yok, afiyet olsun dedimse de annesi ısrarlıydı. Kendinde bozuk para çıkmayınca yanındaki kocasından istedi. Kocası verdi 1,50 TL ve bana uzatarak teşekkür etti.
                Ayrılıp yürürken düşünmeden edemedim. Bu memlekette yaşayan en sade insanlarımız bu kadar hassasken, hak hukuk konularında kelli felli insanların hırsızlıkta ve hukuksuzlukta yarışa girmeleri çok tuhaf geldi bana. Memleketin içi oyulmuş, har vurup harman savrulmuş, kendi memleketindeki insanlar yardıma muhtaçken; onların vergilerinden, yetiştirdiklerinden çalarak, onların haklarını başkalarına vererek kendi itibarlarını yükseltmenin hiç de doğru davranış olmadığını düşündüm bir süre.
İnsanlar sokakta, pazarda “Hiç kimseye sormadan milyarlarca dolarlık yardımlar gönderiliyor dünyanın çok yerlerine.  Yardım gönderilenler de dünyanın en zengin yerlerinde yatırımları olan memleketler de var içlerinde. Sorumsuzlukların, yalan, dolanların dik alaları yaşanan memlekette yabancı kaldık” sözleri insanlarımızın arasında ve kendi kendilerine sormaya başlamışlardı “ne yapıyoruz, nereye doğru bu gidişimiz? Diye.
                Yaşlı birkaç kişinin ayak üstü sohbetleri çalındı kulağıma yürürken. “Eminim bir gün gelir de sorularına cevap bulurlar. Cevapsız o kadar soru var ki, hangi birisinin cevabı bulunacak, karmakarışık ortalık.” Bir diğeri: “Yüz yıllık taşlar oynamış oturtulduğu yerlerden. O taşları yerine koymak kolay olmadı, yüz yıla yakın zamanını aldı bu memleketin ama hala da tamamlanması gerekiyordu eksik gediklerinin. Nasıl bu hale geldi bu memleket? Kahroluyorum…” uzaklaşırken kulaklarımda çınlamaya başladı konuşmalar.
2/2
                                                                                                                                  15-10-2017

                                                                                                             Halil Gönül

Görsel: Google Görseller


2 yorum:

  1. Bende bu konuda çok hassasım. 1 tl dahi olsa onu vermem lazim. Hatta bakkal falansa ya eksik alirim yada 10 krş falan kaldı diyelim hemen yollarım.

    Bende müslüman olmak hak yememeyi gerektiriyor. Yazik bende kiyamazdim :) iyi yapmissiniz. Allah kabul etsin abi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ANNESİ'nin PRENSES'i,
      Teşekkür ederim, toplum olarak hassasiyetlerimizi kaybetmemek lazım; çok güzel hassasiyetlerimiz var, "kul hakkı" da en önem verilenlerden. :)
      Hoşça ve sağlıcakla kalın. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.