Sahi mi?

"Tilki kurnaz ama postunu kurtaramıyor!"

Tilki Postu

-İnsan, insan olmaz güzel kıyafet ile; olsaydı: Tilki postuna bürünürdü. Tilki postuna bürünenin de tilki sayılmadığı gibi.

-Aslında her sorunun cevabı vardır, soranda; duymak istemediği için sorar başkalarına.

Sorma, söylemezler sendeki cevapları; ancak sen verirsin duymak isteğinde ve hazır olduğunda duymaya çünkü: İçinde saklıyorsun, biliyorsun; sende olduklarını.

-Bazen “şu işe bak, ne yapmaya çalışıyorum, neredeyim ben?” diyorum kendime; çevremdekileri fark edince.

Aç insana; spor yap, şu kıyafet daha çok yakışır, gülmek sağlık için gerekli… diyorlar. “SAHİ Mİ?..”

-Bir şey fark ettim kendimde uzun süre önce: söylenmesi gerekeni bir süreden fazla tutamıyordum içimde; düşünmeden patlayıveriyorum yeri geldiğinde, kayboluyordu her şey gözümde.

Bir süre sonra farklı bir şey daha fark ettim: güce karşı isyankardım; hiçbir güç -sevginin haricinde- esir alamazdı beni.

Oldukça düşündüm üzerlerinde: söylenmesi gereken hak edene söylenmeliydi; hiçbir güce de -sevginin haricinde- boyun eğilmemeliydi, yaptığım doğruydu ancak söylenmesi gerekeni söylenmesi gereken zamanda söylemek önemliydi.
İşte bu zamanın tespitini yapmakta ve o zamanın gelmesine sabır gösteremiyordum; sabır göstermekle geçen her zaman kendime karşı saygısızlıkla geçen zamanlardı; aleni kendime saygısızlık yapmış oluyordum gelecek uygun zamanı beklemekle.

Görsel: Google Görseller